İnsanın doğası gereği yaşamında karşılaştığı, yaşadığı veya şahit olduğu birçok şey vardır. Kişi tüm bunlara tepkisiz kalamaz. Karşılaştığı her neyse, duygusal, zihinsel ve ruhsal kayıtları bulunur. Kayıtların enerji sel olarak bulunduğu yerler enerji bedenlerdir. Eğer ki yaşananlar negatif yönlü ise blokaj olarak karşılık bulur. Bu ayrıca yaşam enerjisi dediğimiz eterik beden üzerindeki akupunktur noktalarında elektriksel geçişi önlediği için fizik beden de fiziki karşılık bulur, yani organlar sal olarak rahatsızlıklarını gösterir. Tabii ki bu dediğim ileri derecede duygulara takılı kalıp yıllar içinde fizik bedende açığa çıkma halidir.
Bu ortaya çıkan rahatsızlıkların çok fazla artış göstermesi kişinin kendi iç dünyasında çözüm getiremediğinden ve geçmişe takılı kaldığından olur. Peki neden? Çünkü insanın doğası gereği nefs ve ego ile birlikte zihin sürekli olayları kişinin önüne sürmesiyle geçmişte takılı kalır ve bu düşüncelerden çıkamaz. Bunun üstüne gelecek kaygıları da varsa kişinin hayat kalitesi çok düşer.
Hiç mutlu olamaz, kendini mutlu gibi gösterir veya dönem dönem mutlu olur, aslında gerçek bir mutluluğu yaşamaz. Tabiri caizse günü kurtarır. Arka planda mutsuzluk devam etmektedir. Burada mutluluk olarak bahsettiğim şey aslında duygulardır. Gerçek mutluluk daha başka bir şeydir. Duyguların yönetiminden kurtulup da huzur, dinginlik, sevgi, coşku, şefkat içinde yaşam süren kişi gerçek mutluluğu bulmuştur.
Mutra akademi enerji sistemi devreye girdiğinde kişi de bariz değişimler başlar. Anlam veremediği bir huzur kaplar içini; bu hal tarif edilemeyecek kadar muhteşemdir. Ayakları yerden kesilmişçesine, fakat nasıl olduğunu bilmeden. Mutra enerji sistemi kişinin ihtiyaç duyduğu alanlara öncelik verir. Duygusal, zihinsel, ruhsal enerji bedenlerde ayrıca tüm sinir sistemlerinde ve akupunktur noktalarında çalışır.
Peki seans esnasında başka neler oluyor?
Seans alan kişi, seans esnasında çok yoğun bir enerjinin içine çekildiğini hissedebilir, tüm bedeninde suyun akışı gibi elektriksel bir akımın bedeninin tüm hücrelerinden geçtiğini hissedebilir veya bölgesel, bedeni istemsiz olarak tepki verebilir; yani kişinin kontrolü dışında parmakları, kolları, ayakları, gövdesi başı hareket edebilir veya hiçbir şekilde bedenini kontrol edemeyebilir; yani ellerini, parmaklarını oynatmak istediğinde yapamayabilir.
Kişi ağlayabilir veya gülebilir, uyuyabilir, bedeninden çekildiğini, farklı yerlerde kendini görebilir, bedende terleme, ısınma, üşüme olabilir, karıncalanma, uyuşma veya bedenini hissetmiyor olabilir.
Bu olanların tamamı kişiye özeldir. Her insanın yaşamı farklı olduğundan dolayı kişiye özel çalışır.
Kişinin yaşamında ne gibi değişimler, dönüşümler olur. İşte en güzel tarafı burası. Seans alan kişiler kendilerinde çok farklı değişimler gözlemleyebilir. Hayat kalitesi değişir. Eskisi gibi zihinleri çok fazla aktif olmaz, farkındalıkları artar, daha bilinçli olur, önceye nazaran verdiği kararlar yerinde ve zamanında olur, anlamsız bir şekilde hayatından birileri çıkar, başka birileri gelir. Teslimiyet bilinci daha fazladır, bir takım rahatsızlıkları ortadan kalkar; nedeni ise zihinsel, duygusal ve ruhsal bedenlerinde oluşan dengedir. Tabii ki bu süreç kişinin de kendindeki değişim ve dönüşümlerin devamını kendi çabalarıyla sürdürmesi ve eski haline tekrar geri gelmemesi için katkıda bulunması gerekir. Aslında bu konu çok uzundur, yazmakla bitmez. Neden yazmakla bitmez derseniz, her insanın yaşam tecrübesi, deneyimi, algıları, farkındalığı, bilinci farklı olduğu için.
Daha kapsamlı anlatımlar için diğer bölümleri inceleyin lütfen. Çünkü hepsi birbiri ile bağlantılıdır. Eğer ki kendinizi tanımak istiyorsanız mutlaka okumalı ve kendi yaşamınızda nasıl, neden, niçin gibi sorularınızın ve bazı durumlarda takılı kalma içeriğini daha iyi idrak edersiniz. Başınıza gelen durumların sebeplerini kavraya bilecek ipuçlarını yakalarsınız.
